Merdivenler bitmek bilmiyordu. Tam sayısını bilmiyorum ama Enesle Ece'nin saydıklarına göre 570 tane kesin vardı. Yukarı çıkmak yorucuydu gerçekten. Tertemiz yepyeniydi yollar. Doğa da iç açıcıydı.
Nasıl güzel görünüyor çıkılmış olan merdivenler aşağıya doğru bakınca. Yılan gibi kıvrılmış rodop dağlarında Enihan babaya giden merdivenli yol.
Bu da büyük bir çeşme. Buz gibi sular akıyor. Ferahlatıyor. Etrafında ağaçlara bağlanmış bez parçaları var. Uğur için bağlanmış olmalı. Ama kimler bağlamış bilmem. Müslüman olan kişi bu tür bir aptallık etmez ama... Ha bu arada çeşmenin teknesinde de atılmış santinler (stotinkalar) vardı.... Oysa türbenin içinde dışında bağış kutuları vardı....
Her şey çok güzel çok temiz pırıl pırıl da.... bu mumluk meselesine bir türlü anlam veremedik. Türbe orası ayol türbe kilise değil ki mum yakasın. Vaaah vah bulgar memleketinde adetler ve ibadetler karışmış anlaşılan milletin. (Türbede mum yakmalar ağaçlara bez bağlamalar...) Allah islah etsin herkesi.
İniş daha zevkliydi gerçekten. Hiç değilse nefesler toplanmıyordu. Yorulmuş olabiliriz ama değerdi görülmeye, Enihan babanın ruhuna fatiha okmaya.....
Yoldaki tabelada enihan baba diye yazıyordu türbedeki taşta ise inihan baba diye yazıyordu bir karışıklık var ama ..... hangisi doğru acaba