събота, 24 януари 2009 г.

KUBA MESCİDİ

Kuba, Medine’nin güneyinde üç mil uzaklıkta, hurma ve üzüm bahçeleriyle çevrili, tatlı suyu olan, kuyuları ile meşhur küçük bir köy idi.

Medine’deki Müslümanlar, Peygamber Efendimizin Mekke’den yola çıktığını duymuşlardı. Bunun için her sabah kuşluk vakti “Harre” mevkine gelir, öğle sıcağı bastırıncaya kadar kendisini beklerlerdi. Yine bir gün bir hayli bekledikten sonra geri dönmüş, evlerine gitmişlerdi.

O arada bir Yahudi kendisine ait bir iş için Yahudi kulelerinden birine çıkmıştı. Birden Resulullah ile ashabının beyazlara bürünmüş, serabı yararak gelmekte olduklarını gördü. Kendisini tutamayan Yahudi sesinin çıktığı kadar bağırdı:

- Ey Arap cemaati! Beklediğiniz davetliniz işte geliyor!

Medineliler Efendimizi büyük bir coşkuyla karşıladılar. Neccarogulları’nın kızları ellerinde deflerle “Talâ-al bedru Aleyna” kasidesini terennüm ediyorlardı. Ortalık bayram yerine dönmüştü. Nihayet O “Kutlu Elçi” Medine’yi şereflendirmişti. Efendimiz bir hurma ağacının altında istirahat buyurdular. Geceleri Medineli Müslümanların eşrafından olan Gülsüm bin Hidm’in evinde kalıyor, gündüzleri ise Sa’d bin Hayseme’nin evinde heyetleri kabul edip, onlarla sohbet ediyordu. Daha önceden hicret eden Muhacirlerin bekarları da yine bu evde kalıyorlardı.

Efendimiz hemen bir mescid inşasına başladılar. Mescid’in yapımında bizzat kendisi çalışıyor, taş, toprak taşıyor, sırtı, göğsü toza toprağa bulanıyordu. Efendimiz büyükçe taşları götürürken:

- Ya Rasulallah, onları biz taşıyalım, siz yorulmayın onu bize verin, diyenlere tebessümle:

- Sen de git aynısını al diye karşılık veriyor, mescidin inşasında çalışmaktan geri kalmıyordu.

Ve… İslam tarihindeki ilk yapılan mescid tamamlandı. Efendimiz, Ashabı ile birlikte, cemaatle ilk namazını Kudüs’e yönelerek burada kıldılar. Bu mescidle ilgili K. Kerim’de şöyle buyruldu:

“İlk günden takva üzere kurulan bu mescid (Kuba mescidi) elbette namaz kılmana daha uygundur; orada temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah da çok temizlenenleri sever.”

Peygamberimiz Kuba köyünde 14 gün misafir kaldılar. Sonra Medine’ye hareket ettiler. Sahabe arasında önemli bir yere sahip olan Selman-ı Farisî de burada Müslüman olmuştu.

Efendimiz her cumartesi, zaman zamanda pazartesi günleri deve üzerinde veya yaya olarak Kuba mescidine gelir, burada kuşluk vaktinde nafile olarak ibadetle meşgul olurlardı. Efendimiz bir defasında: “Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra başka bir maksatla değil, sadece namaz kılmak için Kuba mescidine gelir, iki rekat nafile namaz kılarsa bir Umre yapmış gibi sevap kazanır.” buyurmuştur.

Kuba mescidi, yeryüzündeki mescidler içerisinde, Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Nebevî, Mescid-i Aksa’dan sonraki en faziletli dördüncü mesciddir.

Няма коментари:

Публикуване на коментар